Bilim sanat din

Dünyada göklerin sistem tatbikatçılığı DİN-BİLİM-SANAT

Dünyada Göklerin Sistem Tatbikatçılığı Sonsuz Sınırsız Varlık uzayında Var olan her bilinç ve her zerre için Göklerin ihtişamını yeryüzüne taşır. Bilinç, içten içe Bütünle bütünleşim, kenetleşim, birleşim arzusu ile devinir.

Sonsuz Sınırsız uzayın her zerresinin dağılmadan bir arada tutulabiliyor olması, Allah’ın Sistemik Veçhesine uygun gösterilen eforlar neticesinde gerçekleşir.

Göksel Planlardan yeryüzüne transfer edilen nice görevli bilinç, binlerce yıldır görevlerini dinsel, felsefik, sanatsal,  bilimsel statüde Rabsal – Ruhsal ve Teknolojik açıdan vurgulamaya çalışmıştır.

Dünya’nın realitesini çok ileri düzeye getiren eforlar sarf edilmiştir.

Dinsel bağlamda

‘Yüksek Ahlaki Değerleri’ yeryüzü insanına hatırlatacak, kazandırak olgular yaşatıcı görevler vurgulandı.

Samanyolu galaksisi üzerinde tasarrufçu hakkı olan Galaksilerdeki gezegenlerde Din Gezegeni ‘İlona‘dan gösterilen göksel tasarruflarla insana ‘Güzel Ahlak’ verilmeye çalışıldı.

Nasiplenenler ‘Ne olursan ol GEL‘ diyen Mevlana gibi ilahi coşku ve vuslat ile yanıp tutuştu…

Sanatsal Bağlamda

Manevi zenginliklerin yaşanması ve yaşattırılması ile yeryüzü ortamında manevi olgusal duyarlılıklar arttırılmıştır. Sanat gezegeni ‘Altona’dan eserler ilham edilmiş, doğaçlandırılmıştır.

Ölmez eserler eserlenirken bilinç, ilahi coşku ile kendi özüne uygun farklı farklı tecelliler sergiler.

Bilimsel Bağlamda

Teknolojik olarak ilerleyiş sağlanmış, buluşlar, uzayın keşfi, bilimin varlığı ve gittikçe gelişmesi ile aslında göklerin teknolojisinden esinlenmiştir. Günümüz insanına intikal ettirilmeye çalışılan Göklerin İlahi teknolojisinden başkası değildi. Teknolojik Boyutun gücü, bilgisi ve enerjisi verilmeye çalışılmıştır.

Görevli bilinçler farklı enkarnasyonlarında yeri gelir din adamı, filozof, sanat adamı, bilim adamı gibi çeşitli kişilikleri kullanarak görevlerini icra etmişlerdir. Dünya’nın realitesini değiştirmiş, geliştirmiş daima üst maveralara sıçratmıştır.

Göklerin sistem veçhesinin yeryüzünde tezahür ettirilmesi hedef alınmıştır. Bunun için Atlanta Yayılım Yasasına uygun olarak dinde, sanatta ve bilimde çeşit çeşit fonksiyonlar sergilenirken Allah’ın Varoluşsal güzelliklerinin çeşitliliğine rastlanır.

Renklerde renklerin varyasyonik veçhesinde, seste her notanın tireşiminde, dinde mezhep mezhep milletlere bölünüşü, sanatta, bilimde her birinin farklı frekans ve bareminde göklerin muhteşem güzelliğinin, çeşitliliğinin yeryüzüne intikalidir.

Bir’den gelen ve Bir’e varacak olan her zerre, tekamül yolculuğunda önce Sistem’den geçmelidir, Deneyimsiz oluşlarını deneyimli kılarak Nizam’la vücut bulup Düzen’e erişebilsin.

Sistem, nizam, düzen veçhesinde sistemsel olgular

Sistem, makro ve süper makro kıstasta Allah’ın bütünsel birliğindeki çeşitliliğin, güzelliğini mutlak vücuda dağılmasını, yayılmasını ve ona uygun yansıma oluşturmasını mümkün bir yayılımı ön görmektedir.

Binlerce yıldır dünya ortamında görevli bilinçler devreye sokuldu.

Peygamber, veli, âlim, bilim adamı, sanatçı, filozof gibi isimlerle anıldılar. Dinleri getirdiler insanlara güzel ahlak temelini oluşturabilmek için. Sanatsal olgular yaşadılar. Bilimle dünyayı ilahi teknolojiden haberdar ettiler.

İçinde bulunduğumuz bu uzay/zaman dilimine kadar Dünya’nın realitesini değiştirmek üzere nice görevler vurguladılar.

Görevliler, bazen sistemsel bazen nizamsal olgularla fonksiyon yürütmüştür.

Rabsal, Ruhsal veya teknolojik veçhelerden olgular yaşayıp, kendi auralarındaki insanların da bu olguları yaşamasını mümkün kılacak yansımaları oluşturmuştur.

Yaşadıkları her olgu daima sistem veçhesinin ardında nizamın kontrolü ve nizamın çatısı altında tutulmuştur.

Bu nedir?

Örneğin Allah’ın cemal ismi gereği bilinç sevgi, şefkat gibi olgular yaşıyorsa bu olgunun belli bir nizam altında yaşanarak benliğini içten içe keşfetmesi, kendi özüne dönmesi için daha üst kozmik sıçramalar yaşanabilmektedir. Sevgiyi yaşarken zapturapla seviyor. Başıboş, istismara açık bir şekilde sevmiyor. Özsel olan iradesi ile seviyor. Ve bu bilince asla istismar yaşatmaz yücelik getirir.

Hızır olmasa Musa, Musalığını, Şems gelmese Mevlana Mevlanalığını yaşayamayacaktı.

İlahi Aşk sarhoşu kalacaktı. Bir uyandırana, bir teşvik edene ihtiyacı vardı ki o sevgi ve şefkati, merhameti ile kendi yüceliklerinin aşkında kendini kaybetmişti. Vecd hallerinin güzelliklerine dalmış, asıl görevi olan ‘evrensel kıstastaki’ programını sekteye uğratacaktı.

Mevlana’nın sistemsel programı dünya üzerinde evrenselliğin yayılımını sağlayan çok önemli kozmik bir programdır.

Hem ilahi hiyerarşi adına evrensel enerji ve bilgi açısından muazzam bir odaklanmayı hem de yeryüzünde evrenselliğin yayılımını sağlamıştır.

Kendine uyanacak bilinçlere yeri ve zamanı geldiğinde evrensellik kazandırmak üzere…

Sistem ile Nizamı birbirinden ayırt edeceksek, bir görev programının tatbik edilmesinde Musa’ya Hızır’ın gelişi onu zapturapt altına alan bir eğitimin kendisidir. Yani, Nizamdır. Ve yine Mevlana’ya darbeleyici bir fonksiyon yürüten Şems gibi…

Mevlana’nın vecd halleri onu öte âleme götürüyor ve orada bırakıyor.

Mevlana’nın görev programını açması, Dünya’ya yayması gereklidir ve ona hatırlatıcı geliyor. Bu her dönem böyledir ve hep öyle olmuştur.

Ne zaman ki sistem ve sistemin devreye soktuğu programlar uygulamaya geçti o zaman nizam, daima bu programların arkasında durmuştur.

Düya tarihinde de pek çok örneği vardır. Ki, aslen göksel katlardaki olanın yeryüzünde bir aksıdır sistem, nizam ve düzen.

Sistem tatbikatçılığının başında nizam zapturapçı aktifliğine ihtiyaç duyuyor ve bu olmazsa sistemsel aura enerjetik bazda dağılıp yozlaşmaya yüz tutabiliyor.

Örneğin, Osmanlı döneminin son zamanları örnek verilebilir. Atatürk, nizam ve düzenle ortaya çıkmış yüce bir görevlidir. Sistemsel bir programın yozlaştığı ve artık yozlaşmanın sınır marjında ortaya çıkmış bir liderdir. Nizami fonksiyonu ile oluşturduğu auralar, zaptraptın ta kendisidir.

Dünya’da sistem tatbikatçısı bilinçler altın ve durgun canlardır.  Yine Dünya’da beden almış görevlilerden nizam karakterli bilinçler ise orijini khamon yani veziri /nizami bilinçlerdir.

Durgun karakterli bir bilinç sonsuz sevgi ile harmanlanmış, sevgiyi, şefkati, hoş görüyü yaşayarak kendini sadece böyle bilerek bu olgu ile varlık gösterir. Kendi galaktik boyutundaki özü böyledir.

Her şeyi ve herkesi sever-sayar, hoş görür. Ancak bakınız istismara açık olgular var. Sevginin ve hoşgörünün istismarı var mesela. Ve saf insanların da istismar edilişi, kullanılması, sevgi ve samimiyetlerinin karşılık bulmaması kendilerinin iradelerine ait bu ayırt etme yetisinin kullanamıyor olmasından ileri gelir.

Bu neden böyledir? Çünkü durgun karakterli bilinçlerin beyinsel kod yapısı ancaka durgun yaşama ait beta yaşam kodlarını içerir. Altın ateşi aktiflik ile açığa çıkana ‘evrensel’ kodların bilgi ve enerjisi ile varlık gösterir.

Nizami olguların çatısı altındaki durgun ve altın karakterli bilinçsel olgular, ölçülü- dengeli zapturaptlı- disiplinli, sevgi ve hoşgörü çerçevesinde kalır. Buna uygun deneyim -görev ve evrim programlarını devreye sokar.

Sistemin faaliyet prosedürüne uygun olarak devreye sokulan durgun karakterli bilinçlerin yaşadığı olguların bir sınırı bir sonu yoktur.

Durgun bilinçler özel evrim üniteleridir.

Durgun bilinçler sistemik faaliyeti devreye sokmakla ve bunu yaşayarak yaşatmakla yükümlüdür. Sistemik faaliyetlerin başında sevgiyi ve hoşgörüyü yani cemali olguların tamamını yaşayarak yansıması gerekir ki dünyaya bir ışık olabilsin. Dünyaya faydası olabilsin. Cemali olguları yaşarken istismara açık olan varlığının ise nizami olgular yaşayan ve imamesi olan bilinçten imkân – enerji alarak yaşadığı olgular nizamla birleşebilsin ve öyle dünyaya ve layık bilinçlere etki edebilsin.

Sistem; cemaldir. Müşfiktir, ılımlıdır, sevecendir, hoşgörüdür, sevgidir

Nizam; celaldir. Tüm cemali olguları kendi içinde yaşayan ancak bu yaşam olgularını yaşarken zapturaptlı yaşayandır. Vakuriyettir, ciddiyettir. Disiplindir. İstikrardır. Sebatlilik, azimdir. Yeri gelince kahhardır. İstismara açık değil aksine istismarın doğmasını engelleyendir. Celaliyeti cemaliyetinin içindedir.

Galaktik planalarda liderleyici, lider olucu karakterdeki nizami bilinçler, durgun ve altın bilinçlerin yardımcı uygulamaları ile olma bazında yaşam sürdürüp, görev yürütür.

Lideri veziri/niami bir bilinç olan bir ana gemi komutanıdır, mürettebatı durgun ve altın bilinçtir. Komutan yardımcısı veya mürettebat. Aynı şekilde bir galaktik oluşumun komitelik üyesidir, ya da yardımcı kodudur. Bir teknolojik üssün idarecisi veya yardımcı kodudur.

Dünya bir yansıma boyutudur. Bilinncin kendi öz kreitlerini deneyimli kılarak yaratması için teşkil edilmiş ve bu yansımaları oluşturarak kolonileşmiş bilinçlerce evrimsel statüde Kamil insan mertebesine yol almaktadır.