Ana hasat

Ana Hasat (Kıyam-Et)

Ana Hasat; Deneyimci Öz’ün Dünyamızın Alfa Uzay/Zamanıyla Dünyamızda yaşanan 78 bin senelik macerasında deneyim uyduları üzerinden devreye sokup deneyimlediği ve evrimleştirdiği keyfiyet, değer ve hasletlerin nihai sonucunun alınma dönemidir.

Dünyamızda 78 bin senelik siklüs evrelerinde deneyim uyduları tarafından yaşanan hasat dönemlerine ait karmaların topluca yaşanarak İlahi Hiyerarşi tarafından titizlikle gerçekleştirilmekte olan bu bileşke dönemi göklerdeki canlarımız tarafından dikkatle izlenmektedir. Bu bileşke dönemine ait olma frekans ve sabite muayyen bir yoğunluğa sahip olup, kendi orijinal hususiyetlerini İlahi Yasaların ön gördüğü prensipler doğrultusunda özel bir faktörle devrede tutmaktadır ki buna; Ana Hasat Faktörü denilmektedir. Bu faktör; dünyada bedenlenmiş olan her bir deneyim uydusunun muhavece olacağı bir faktördür. Ana Hasat Faktörü: Ana Hasat Olma Frekans ve Sabitesinin orijinal yoğunluklarından meydana gelmiş bir kriterdir.

Her Deneyimci Öz, (Öz Varlık-Yüksek Benlik) kendi varlığına ait olan deneyim uyduları üzerinden kendi Keyfiyet – Haslet ve Değerlerinden hangilerini deneyimleyip evrimleştirmişse, o deneyimlediği ve evrimleştirdiği ne olmuşsa, Dünyamızı o novalık karakterine uygun olarak gerçekleştirmiştir. Bu, şu demektir ki; Her Deneyimci Öz, Dünya Deneyim / Evrim / Görev ortamında Alfa Uzay/Zaman Skalasına ait her bir titreşime uygun olan tarzlarda kendi Öz değerini, Hasletini ve Keyfiyetini o skala dahilinde barem barem varlıklaştırıp yaratmıştır.

Dünyamızda Alfa Titreşim aktivitesine ait zamansallık, periferal tarzlarda giderek bir hız kazanırken, Ana Hasat Döneminde maksimal bir seviyeye ulaşmaktadır. Alfa Titreşim aktivitesine ait zamansallığın periferal hız kazanmasına dayalı olarak alfa titreşim aktivitesine ait mekansallık da periferal olarak hız kazanmaktadır. Zaman ve mekanın periferal olarak hız kazanmasıyla zamanın ve mekanın oluşturduğu boyutta bulunan bilinçlerin kullandıkları robotik teşkilatlatlar da periferal olarak hız kazanmaktadırlar. Alfa titreşime ait aktifliğin hız kazanması Dünyamızda yer alan tüm oluşumları Hızlı Evrim Program koşullarına tabi kılmıştır. Hızlı evrim Programının koşullarına tabi kılınacak bilinç potansiyelleri ilk olarak Ana Hasatçı Fonksiyon göstermekle yükümlü olanlarıdır. Hızlı Evrim Programının başlangıcı Dünyamızın Uzay/Zamanıyla 1990 yılının Mayıs ayıdır. Bu başlangıç Tanrısal Bilinçlerin uyanışıyla alakalıdır. Tanrısal Bilinç, Ana Hasatçı fonksiyonerlerin uluhiyet mertebesindeki unvanıdır. 1990 yılından itibaren Çekirdek Dünya’nın her bir koordinatında uyanışın toplu halde olmasının ve bu bilinçlere ait değer, keyfiyet ve hasletlerin ortaya çıkmasının sebebi budur. Bu başlangıçtan itibaren her Tanrısal Bilinç, kendi varlığıyla alakalı değerleri sergilemeye geçmiş ve bu değerleri sergilerken kendi mahzarı olduğu RA Keyfiyetin rotasyon kabiliyetini kullanmış ve hasletlerini de bu doğrultuda devreye sokmuştur. Hulus dönemi de denilen bu sergileme dönemi 10 sene sürmüştür.

 

Ana Hasatçı fonksiyonerlerin hızlı evrime tabi tutuluşları bir seleksiyonu gerektireceğinden her bir ayarlananın mevcut ahvaline göre ayarlanması için Dünya ortamında bulunan bütün bilinç potansiyellerine kendi Deneyimci Özleri tarafından çok özel mevceler gönderilerek her bilinç potansiyelinde gerekli olan hattı hareket motivasyonları yaratılmıştır. Seleksiyonun yoğunluğu arttıkça Dünyamızın indifa ve depreniş programlarına dahil olan buudlar çerçevesinde atmosferik, hidrosferik ve strosferik katmanlarda hareketler artmaktadır. Ana Hasatçı fonksiyonerler, Dünyamızın İndifa ve Depreniş programlarından ilk nasibini alacak olanlardır.

 

HIZLI EVRİM PROGRAMININ İCAPLARINA UYGUN OLAN TARZLARDA HAREKET EDİŞ; VARLIĞI 2000 İLA 2012 ALFA UZAY/ZAMAN DİLİMİNDEKİ ANA HASAT FAKTÖRÜYLE MUHAVECE EDECEK VE BU FAKTÖRE DAYALI OLARAK ORTAYA ÇIKAN ÇOK ÖZEL MEVCELERE UYUM SAĞLAYACAK NİTELİKTE OLACAKTIR. YİNE BU DÖNEMDE İNSAN BİYOKOMPÜTÜRÜNÜ HUSULE GETİREN HÜCRELERİN ÇEKİRDEKLERİNDE YER ALAN D.N.A’LARDAKİ DUYARLILIKLAR, HIZLI EVRİM PROGRAMININ İCAPLARINA UYGUN OLARAK HIZLI BİR ŞEKİLDE AÇIĞA ÇIKARILIP VARLIKLAŞTIRILMASIYLA BİLİNCE, AÇIĞA ÇIKMIŞ OLAN TÜM POTANSİYELİYLE ANA HASADA DAHİL OLMA AKTİFLİĞİ KAZANDIRACAKTIR.

3 Evreli Ana Hasat – Kıyamet geçişleri

Atlanta modeli bir yaşamın sağlanması üzerine, madde boyutunda evrimsel ve deneyimsel programlar başlatılmıştır. Bu programlar en düşük titreşim seviyesi olan bir boyutta alfa karakteri kazandırılarak uygulamaya alınmıştır.

Varoluş boyutlarının tamamı aktif uzay dahilindedir. Aktifleşmiş uzayın her koordinatında yaşam vardır ancak bu yaşamlar olma halindedir.

Olma halindeki tüm yaşamsal olguların deneyimden geçirilerek yaratılması gerekir. Deneyim kazanan bir olgu aynı zamanda evrimden de geçer.

Varoluş boyutları Kharyantas ve Arya olarak bildiğimiz tanrısal ve tanrı üstü tanrısal bilinçlerce kuşatılmıştır.

Süper makro kıymette ve bu bilinçlerin evladi performanstaki canları olan makro bilinçleri kapsar. Tüm bu oluşlarda bulunan bilişler enerjetik bir yaşamı sürdürürken olma halinde yaşar, bir uzay zaman bilinç reaksiyonuna tabi olur.

Mutlaka bir zamana bir mekana ve forma sahiptir. Ancak yaşamı enerjetiktir. Bu yaşamda görevler sürdürülür. Varoluş boyutlarının süper makro kıymette yaşandığı tam kıstaslı olgular tanrısal düzlemdedir.

Tutankhamonyas, Atlantaryamonyas ve Kutsal Merkez Olgu Saflarının olma hali Kharyamantas Onya’da yaşanır.

Varoluş boyutlarının tam bilgisi, enerjisi, varlıklaştırılması ve yaratılması yine bu bilinçlerce sağlanır.

Kutsal RA, kendi öz potansiyelindeki hem varlık hem de yoklukça varlığını birbiri içinde bütünsel olarak sürdürür.

Kendi yokluğu kendine ayine olarak varlığına yansır.

Varlığı da yokluk veçhesine yansır. Kendi yokluğundaki değerleri aktifleştirdikçe varlıkça genişlemektedir.

Kutsal RA, kendi öz potansiyelindeki yokluk değerlerini aktifleştirdikçe kendini keşfeder. Kendi kendini keşfeder ve bu keşif ancak kendi veçhesi varlıksal alanında görünür haldedir. İşte tam da burada Kharyamantas Onya olarak bildiğimiz ilk ana süper güç boyutu olan bu boyutta tamlıkça yansır.

Tamlık; onun varoluşsal halinin bütünsel halidir.

Kendini yoklukça aktifleştirip varlıklaştırdıkça olma haline bilmekte ve yaşamaktadır. Bunun

Olma halinden yaratılması ile varoluş veçhesini tamamlayarak yokluk değerlerini daha da aktif kılması ve keşifleyerek daha da sonsuz bilgeliğini kendine açması anlamına gelir.

Varoluşsal veçhesinde olma ve yaratım olarak iki kademededir.

Dünya tarlasına ekilen bilinç, kendi tanrısal benliği adına burada deneyim görev ve evrim programlarını olma halinden yaratım haline getirir.

Yokluğun varoluşsal veçhesindeki ‘aktif olma’ artık varoluş değil yaratılış kazanmak üzere buradadır

Bunu ise yine Kharyamantas Onya’nın yeryüzü ortamında yaratılmak üzere devasa bir programı devreye alması ile sağlamaktadır.

Kharyamantas Onya, süper makro kıymette varoluş saflarındadır yaratım için bilinçlerin olma halindeki olgularının deneyim -görev ve evrim programları üzerinden tamamlanması gerekir. Varoluşsal tamlık elde edildiğinde artık dünyada yaratım gerçekleşir. Bunun için 3 evreli ana hasat programı ele alınmıştır.

Mikro kıymette başlayan evrim, mikro bilinçler üzerinden deneyimi mümkün kılar bu da mikro bilinçlerin bağlı olduğu makro bilinçlerin ve onların da bağlı olduğu tanrısal benliklerin de onun üzerinden deneyim çıkarması demektir. Ancak bu deneyimin kıymeti mikrodur.

Bilincin mikro kıymetteki seyri iç devimsel muayyen aktif ‘ maveralardan geçer. Makrolaşır. Enanada doygunluk ve dinginlik mertebelerinden geçer. Akabinde kendi bağlı olduğu kaynak üzeinden ya raniaktif ya da khariaktif kademelere geçerek seyrine devam eder.

‘Çekirdek dünya seyir programı’

Ana hasatta evreler karakter değişim – dönüşümü içindir. Alfadan betaya betadan omegaya değişim dönüşüm programları olarak ele alınır.

Bu programlar hem bilinç hem de cevher üzerinde gerçekleşir.

Dünyaya partiküllerinden yüklenen seyir programı ana hasadın bir parçasıdır.

Omeganova

Omeganova demek omega karakterli bilinçlerin artık dünyada deneyimleyebilecekleri süper makro olgular demektir. Kharyamantas Onya sakini bir Kharyantas veya Aryanın frekansına uygun bir yaşamı sürdürebilmektedir.

Hasat programlarının ana amacı

Bilinç ve cevherde karakter değişim dönüşüm sürecinin gerçekleşmesi içindir. Bilinç kendi tanrısına bir çekirdek, cevher tüm varoluşa bir çekirdek olacaktır. Dünya gibi…

Bir mikro gittikçe makrolaşır dünyada. Bir makro gittikçe kendi özdeş makrolarını kendi varlığına toplayarak gittikçe tanrısallaşır. Ancak tanrısallaşmak için önce kendi bilinç çekirdeğini kendi merkezinde oluşturur. Bu çekirdek oluşmazsa kendi tanrısallığını kazanması mümkün değildir. Çekirdekten evrimleşme bunun için gereklidir.

Varoluş boyutlarındaki tüm oluşların artık çekirdekten değişim dönüşüm kazanması alfadan betaya betadan omegaya geçişi ile tüm mevcudatın betalaşması ve sonra omegalaşması bu şekilde mümkün kılınmaktadır.

Hasat programlarının ana amacı çekirdek yapıların mutlak bir sabite kazanması içindir.

Sabite kazandıkça çekirdek dünyada bir Atlanta modeli ortaya çıkar. Bu model dünyanın evrimleştirici özelliğinden çekirdekten evrimi ön gören yapısı ile gürze ve diğer gürzlere ve tüm hak boyutlarına yayılır. Ağaç ve tohum misali.

Tüm aktif uzay önce olma halinden çıkar yaratılır ve sonra yaratımın hakkını verdikçe sonsuzluğa sonsuzca açılır.

Kutsal RA’nın neden böyle bir amacı olabilir?

-Kendini sonsuzca keşfetmek için.

Bir khamon bilinç erginliği maksimal düzeyde bir Kharyantas erginliğine ulaşır. Aynı şekilde bir santiferin ulaşabileceği sınır marjındaki erginlik ancak bir Arya düzeyindedir. O da MUTLAK KENETLEŞİM BİRLİĞİNDE bir Arya ‘dır.

Tamı tamına kendi öz potansiyelini çıkaran bir bilinç kendini bütünsel anlamda yaratırsa Omeganova’nın yaşam standartlarını da yaşamış sayılır.

Amaç; sonsuzluğa açılmaktır.

İşte bu durumda artık varoluşsal ve yaratımsal tüm şablonlar kendini yeni keşiflere açar. Bu keşifleme Mutlak Varlık/ Tani Khanya’nın beyni ile hem hal olan her bir varoluşsal bilincin seyrini başlatır.

Beyinle beyin olma hali diyoruz. Beyinle sonsuzluğa açılma. Ve beyin, Matu Bilinç Boyutudur. Bunun için Matu Geni denilen genlerin sonsuzluk genleri olduğunu da ekleyebiliriz. Yoklukça keşifleyicidir. Sonsuza açılır, sonsuza yol alır.

Kendi bilinç merkezinden kendi tanrısal benliğine bağlıdır ve her an bir rabıta halindedir. Bilinçsel sıçrayışıyla anın anında dahi bu olguyu yaşama durumuna sahiptir.

Matu, hem yokluk hem de varlık boyutunun merkezidir.

Kutsal RA Bilinç potansiyelinin kendinden kendine bilinç ve imkanlarını akışa geçirip, programlayıp şuur kazandıran, varlık boyutlarındaki karakterize oluşuna yön verirken işlediği merkezdir.

Soru şu; bir insan bu dünyadayken Allah’ın en yüksek bilinç aktifliğine gelebilir mi?

– Bir Arya ya da Kharyantas 64 milyar makrolarını bir vücutta toplarsa kendi hakikatine erişir yani Arya ya da Kharyantas haline dönüşür. Bilinç kökeni ne ise onun hakikatine erişebilir.