Ahlak

Ahlak kelimesinin ardında ne vardır?

Hangi gizler vardır?

Onun ardındaki mana ve anlam nedir?

Ahlak kelimesi saf, şeffaf bir oluştur kristalize bir oluşu simgeler. Bu kelime bize 99 RA isimden olan halık kelimesini çağrıştırır.

Halık keyfiyeti yaratma anlamındadır, yaradan anlamındadır.

İlk yaratılan form olan asterunyalar saftır, kristaldir. Ahseni tekvinle yaratılmışlardır. Ahseni tekvinle yaratılan asterunyalar, lahud alemini oluşturur. Saf, şeffaf, kristalize oluşlardır.

Aslında her bir hücrenin asli orijinali kristaldir. Ama şuan kullandığımız bu hücreler asıllarının kopyalarıdır ama bu kopyaların kullanılması esnasında orijinallerine benzemesi durumunda hücreler birlenmektedir.

Kullanımın esası işletim sisteminin belirli prosedürlere göre kullanılmasıdır, bu prosedürler rabsal sistemde çok vurgulanmıştır. Bunların başında ahlak gelir. Niyeti saflık, paklık gelir.

Ahlak ile kullanılan formun yapısındaki hücreler dejenere olmazlar. Bu yüzden sağlıklı, sıhhatli bir şekilde evrim deneyim programsallığını yürütür ve tanrısal özün kendini kendinde yaratmasına doğru asıl kayıtlara doğru yol alır.

Allahın ahlakıyla ahlaklanmaktan kasıt onun saf haline, kristal haline dönüşüdür ve o halde titreşip tanrısal özlerle birlemedir. Çünkü başka şekilde birlemenin hasıl olması mümkün değildir.

Saflaşma nasıl olur ve kristalize nasıl olur? Formda bulunan her hücrenin ve hücre içindeki genlerin kristalize olması gerekir. Bu yüzden D.N.A larda bulunan bilgi ve enerji ile dolu kayıtların saflaştırılması, hakiki öz benliğe yaraşır kayıtlar manzumesi haline gelmesi gerekir ki her bir D.N.A kristal olsun ve tanrısal özlerin kristal genler ile birlenme hasıl olsun.

Can tohum dünyaya ekileceği zaman genetik programizasyona tabi tutulur, asıl plan ve alternatif plan kayıtlar birlikte ekim yapılır ve deneyimleyip yaratıya geçireceği hadise ve olaylar belirlenir. Ama burada sorun bilinç kodlama planıdır.

Blinç kodlama aynı bir görürün ,kör konuma düşmesi gibi, bir aydınlıkta olanın karanlığa düşmesi gibidir. Çünkü tohum toprağa gömülecek, kendi imkanlarıyla yeşermeye çalışacak ve kendini sergileyip meyve verecektir.

İş aslında tohumun toprakta kök salıp toprak anadan beslenip, oradan gücünü alıp kendi kendini yeşertmeye çalışmasıdır. Tabi ki burada yüksek benliği yardımcı olur ama arada kapalı sinyalizasyon ile ancak yardımcı olabilir.

Tohuma bakteriler, virüsler saldırır. Bu doğaldır. Çünkü bu bakteri ve virüsler ile savaşı onu güçlü ve azimli kılar. Onun direncini arttırır, bağışıklık sistemini kuvvetlendirir, özgüven kodlarını açtırır. Burada virüslere ve bakterilere karşı durmak için kullanacağı en büyük kalkanı ahlak olur. Çünkü ahlaklı olduğu zaman asıl plan kayıtları üzerinde seyir eder. Sıhhatli sağlıklı bir alt yapı teşkil eder, yeşerip sağlıklı sıhhatli meyveler verir ve gerekli olan tüm gücünü artık güneş olan özünden alır ama toprağın altından sağlam çıkmazsa bu sefer güneş onu yakar. Güneşten gelen enerjiler onu çürütür hatta kendi özü dahi onu terk eder,

Burada can tohumun izleyeceği yol ahlaktır. Allahın ahlakı ile ahlaklanmak onun hakiki özü ile titreşmesine onun sıratül müstakimde yol almasını sağlar. Bu da onun özüne daha hızlı yol aldırır ve birleme hasıl olduktan sonra kendi kendini sağlıklı, sıhhatli bir şekilde yaratır.

Ahlak her bir tanrısal öze ait olan şablonların temelini oluşturur. Çünkü ahlakın zıddı olan yozlaşma dejenerasyona ve mutasyona götürür. Kaldı ki mutasyon demek karantina altına alınma demek, orion nebulasına kilitlenme demek bu nokta da bir yaratımdan zaten söz edilemez.

 

tin suresi 4: Lekad halaknâl insâne fî ahseni takvîm(takvîmin).Andolsun ki Biz, insanı ahseni takvim içinde yarattık

tin suresi 5:Summe radednâhu esfele sâfilîn(sâfilîne).Sonra onu, esfeli safiline attık.

Bu yazı Axoy Ra Bilgelik Öğretisi Axoy Matu (Cenap Başman) tarafından açılan teknolojik programlarından derlenmiştir.